16 Şubat 2018 Cuma

Kadınların Gücü Adına


Dün akşam Tatavla Sahne’de “Troyalı Kadınlar Korosu ya da Kayıp Tablet” oyununu izledim.  Üzerine iki kelam edip oyunu sizlerle de tanıştırmak istedim. Öncelikle yoğun iş temposundan dolayı uzun zamandır oyun izleyemiyordum. Davet için teşekkür ederim.

Oyun, feminist bir tiyatro oluşumu olan “Tiyatro Boyalı Kuş” ekibinin oyunu. Yani, Başarılı koreografileri sahibi Gökmen Kasabalı dışında, bütünüyle kadınların elinden çıkmış bir oyun. Oyun, bizim topraklarımızda filizlenmiş destanlardan yola çıkarak, masalsı bir dünyada geçiyor. Oyunun metni Yaradılış Destanlarından Yunan Mitolojisine kadar çok geniş bir yelpazeden yararlanılarak yazılmış. Hatta yer yer Evripidis  ve Sofoklis’in tragedyalarına yer verilmiş. Metinde masalsı havayı veren öğelerden bir tanesi çok fazla tekrarı içinde barındırması. Tekrar edilen replikler bir yere kadar oyunun içine çekerken fazlası bir nebze yabancılaştırıyor diyebilirim. Oyunun yazarı Jale Karabekir, aynı zamanda oyunun yönetmenliğini de üstlenmiş. Yazarken kendi yöneteceğini düşündü mü bilinmez ama oyunun rejisi ve koreografileri metnin önüne geçmiş. Ufak pürüzler dışında gerçekten çok başarılı bir reji tasarlanmış diyebilirim. Oyunun durgun ve soluk tek kısmı oyunun başındaki efsane anlatımı diyebilirim. Sahnede kimseyi görmeden dinlediğimiz uzun efsane metnini, yönetmen ışık oyunlarıyla da renklendirmeyi tercih etmemiş. Fakat oyuncuların sahneye gelmeleriyle aksiyon başlıyor.

5 ana karakter, 5 kadın, birbirlerini hiç marke etmeden oyunlarını sergiliyorlar. Oyun boyunca 5’i de sahnede kalıyor. Başarılı oyuncular; Burcu Sövmen, Gül Ersürmeli Yılmaz, Kübra Ayçiçek, Sinem Pektaş ve Şengül Özdemir adeta oyunu sırtlıyor. Oyuncuların bol jestli ve estetik oyunu izleme zevkini yükseltiyor.Oyundan küçük bir spolier vereceğim ama, oyundaki  5 kadın aslında tek kadını ya da bir kadının 5 ayrı parçasını sembolize ediyor. Bunu göstermek için oyuncuların tek düze siyah kıyafet giymesi ve aynı makyajı yapmaları hafif bir oratoryo rüzgarı estiriyor. Neyse ki oyuncuların yüksek performansı bunu unutturuyor. Herbiriyle ilerleyen dönemlerde büyük oyunlarda, iyi sinema filmlerinde, önemli rollerde karşılaşmayı umut ediyorum.

Oyunun hoş ve başarılı müzik kullanımı öylesine içine alıyor ki 65 dakikanın nasıl geçtiğini anlaşılmıyor bile. Ayrıca oyunun masalsı dünyasına, Tatavla Sanhe’nin otantik atmosferi çok iyi ev sahipliği ediyor. Sahnenin yıpranmış zeminin gıcırtısı dahi oyunun bir parçası oluyor.

Bu coğrafyanın mitlerine ilgi duyuyorsanız, masalları seviyorsanız ya da her şeyin dışında estetik bir oyun izlemek istiyorsanız. Troyalı Kadınlar Korosu ya da Kayıp Tablet’in son üç oyunundan birini yakalamanızı tavsiye ederim. İyi seyirler. 

Ne diyelim kadınların gücü adına!

Ozan mutlu ise neşeli şarkılar söylemek ister.
Eğer acı içinde ise,
onun başka yürekleri neşelendirmeye ne mecali vardır
ne de ondan bunu beklemeye hakkınız…
Evripdis
(Oyunun broşüründen)

Ozan SERTDEMİR

Author & Editor

Has laoreet percipitur ad. Vide interesset in mei, no his legimus verterem. Et nostrum imperdiet appellantur usu, mnesarchum referrentur id vim.

0 yorum:

Yorum Gönder

 
biz.